Buluş yoluyla öğretim stratejisi nedir ?

Defne

New member
Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi: Bir Hikaye, Bir Keşif

Merhaba sevgili forumdaşlar! Bugün sizlerle bir hikâye paylaşmak istiyorum, çünkü bazen en derin öğrenmeler, bir olayın, bir anın ya da bir keşfin içinde şekillenir. Birçok kez hayatta yolumuzu bulmak, yeni bir şey öğrenmek için başkalarının verdiği cevaplara değil, kendi sorularımıza ve arayışlarımıza ihtiyacımız olur. İşte "Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi" tam olarak bununla ilgilidir. Ama bunu kuru bir tanım olarak değil, bir hikâye üzerinden anlatmak istiyorum.

Bu hikâyeyi, bir sınıfta geçen bir günün içinde bulacaksınız. Hazırsanız, sırt çantanızı alın ve öğrenmenin derinliklerine inmeye başlayalım.

---

Hikâyenin Başlangıcı: İki Farklı Dünya

Bir zamanlar, bir öğretmen olan Elif ve bir öğrenci olan Can vardı. Elif, öğretmenlik mesleğine yeni başlamış, her şeyin doğru ve düzenli olması gerektiğini düşünen genç bir kadındı. O, öğrencilerine bilgi aktarmayı en iyi şekilde yapabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıydı. Can ise, tüm dünyaya farklı bir gözle bakan, sorular sormaktan, keşfetmekten hoşlanan, ama bazen derslerde oldukça zorlanan bir öğrenciydi.

Bir gün, Elif'in sınıfında bir konu işlemeye başladı: Kimya, fizik ve biyoloji derslerini birbirine bağlayan bir deneyin öğretilmesi. Amaç, öğrencilerin derse aktif katılım göstermesiydi. Elif, yıllardır alıştığı yöntemle anlatmaya başladı; konuyu açıklayıp, detaylıca örnekler verdi. Sonra sorular sordu, fakat Can, diğer öğrenciler gibi sadece cevapları duyup geçmek yerine, her soruya karşılık farklı sorular sormaya başladı.

“Elif öğretmen, neden bu madde böyle davranıyor? Eğer şöyle olursa ne olurdu?”

Bütün sınıf Can’ın sorularını garipseyerek bir an durakladı. Elif ise bu sorulara nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Genelde öğretmenler sorulara doğrudan cevap verirlerdi, ama Elif’in içinde, Can’ın sorularına daha derinlemesine yaklaşması gerektiğini hisseden bir şeyler vardı. Biraz düşündü ve derste bulduğu yöntemle yeni bir şey yapma kararı aldı.

---

Buluş Yoluyla Öğretim: Öğrenciyi Keşfe Çıkarmak

O gün, Elif, öğretmenlik tarihinin belki de en önemli dersini vereceğini bilmiyordu. Can’ın soruları bir çözüm önerisi doğurmuştu.

“Bu sefer size cevap vermeyeceğim,” dedi Elif gülümseyerek. “Sorularınızı kendiniz keşfedeceksiniz. Hadi bakalım, hep birlikte deneyeceğiz.”

Öğrencileri şaşkınlıkla ona bakarken, Elif bir deney yapmalarını istedi. Can’ın sorusuna bir cevaba gitmek yerine, sınıfı bu soru etrafında düşünmeye ve tartışmaya davet etti.

Öğrenciler, çeşitli malzemeleri kullanarak, birbirlerine sorular sordular, deneyler yaptılar ve sonunda farklı sonuca ulaştılar. Elif ise yalnızca gözlem yaptı, öğrencilerini birbirlerine yönlendirdi ve onlara keşif yapmaları için alan açtı.

Saatler geçtikçe, Can ve diğer öğrenciler, öğrendikleri bilgiyi sadece dinlemekle değil, aynı zamanda ona kendileri ulaşarak anlamaya başladılar. Bu deneyim, öğrenmeye dair daha derin bir bağ kurmalarını sağladı. Can, sonunda dersin sonunda Elif’e döndü ve şöyle dedi:

“Teşekkür ederim. Öğrendiklerimi gerçekten anlamadığımı fark ettim. Sorular sorarak ve araştırarak bunu kendim keşfetmemi sağladınız. Şimdi öğrendiklerimi daha iyi hatırlayacağım.”

---

Kadınlar ve Erkekler: Empati ve Çözüm Arayışı

Bu hikâye, Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi ile ilgili önemli bir noktaya parmak basıyor. Öğrenme, sadece birisine bilgi aktarmakla değil, öğrencinin içsel bir keşfe çıkmasını sağlamakla ilgilidir. Burada Elif’in ve Can’ın farklı bakış açıları çok önemli. Elif, çözüm odaklı değil, sürece odaklanarak, öğrencilere özgürce keşfetme şansı tanımıştır. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını düşündüğümüzde, Can’ın soruları ve bunun üzerine yapılan keşif, oldukça stratejik bir çözüm yöntemi olmuştur. Elif ise, öğrencilere yönlendirici ve empatik bir öğretmen olarak, onların öğrenme sürecini hızlandırmak için empati kurarak süreci şekillendirmiştir.

Kadınlar genellikle toplumsal bağları anlamada ve diğerlerinin duygusal durumlarını sezmede daha güçlüdürler. Elif’in, öğrencilerinin öğrenme süreçlerine daha derinlemesine katılım göstermek ve onları yönlendirmek için empatik bir yaklaşım sergilemesi, dersin başarısını artırmıştır. Bu noktada, kadınların toplumsal bağları güçlendiren bu yaklaşımı, eğitimde büyük farklar yaratabilir.

Erkekler ise, çözüm ve strateji odaklı düşünme eğilimindedirler. Bu, öğrenme süreçlerinde hızlı ve pratik çözüm üretmeyi sağlar. Can’ın soruları, bir nevi daha stratejik bir yaklaşımı simgeliyor ve çözüm arayışında da yeni yollar arama isteğini yansıtıyor. Erkeklerin bazen daha hızlı çözüm üretme eğiliminde olmaları, öğrenme sürecini hızlandıran bir etken olabilir.

---

Bir Keşif, Bir Öğrenme: Buluş Yoluyla Öğrenmenin Etkisi

Sonunda, Elif’in yöntemi, Can ve diğer öğrencilerin hafızasında kalıcı bir iz bıraktı. Çünkü onlar sadece öğrendikleri bilgiyi hatırlamakla kalmadılar, aynı zamanda nasıl öğrendiklerini de fark ettiler. Bu, onlara daha geniş bir perspektif kazandırdı. Buluş yoluyla öğretim, sadece bir ders konusu değil, yaşamın her alanında yeni keşifler yapmanın, yeni düşünce yolları açmanın bir yolu oldu.

Bu öğretim stratejisi, öğrencilerin aktif bir şekilde katılım göstererek, öğretmenle birlikte çözüm bulmalarını sağlayarak, eğitimde daha derin bir bağ kurmalarını sağladı. Çünkü gerçek öğrenme, kendi keşiflerimize dayanır.

Peki, forumdaşlarım, sizce "Buluş Yoluyla Öğretim" yaklaşımı, öğrenme deneyimlerinizi nasıl değiştirebilir? Kendi eğitim hayatınızda, bu tür bir stratejiyi kullanarak öğrendiğiniz bir şey oldu mu? Fikirlerinizi ve deneyimlerinizi paylaşmanızı çok isterim!