Mersin Limanı isletmesi kime ait ?

Defne

New member
Mersin Limanı İşletmesi Kimin? Yerel ve Küresel Dengelerin Rıhtımda Buluştuğu Hikâye

Selam sevgili forumdaşlar! 👋

Bir süredir kafamı kurcalayan bir mesele var, sizinle de paylaşmak istedim: **“Mersin Limanı’nın işletmesi kime ait?”** Sadece “kim işletiyor?” meselesi değil bu... Aslında mesele; bir limanın kime ait olduğundan çok, **hangi zihniyetin, hangi kültürel ve ekonomik güçlerin o liman üzerinden etkili olduğuyla** ilgili. Biraz araştırınca gördüm ki işin içinde yalnızca şirketler, belgeler, sözleşmeler değil; **kültürel bakış açıları, ekonomik çıkarlar ve hatta bireylerin başarıya ve ilişkilere bakışı bile** var.

Haydi o zaman, Mersin Limanı’nı birlikte analiz edelim. Ama sıradan bir analiz değil bu; içinde **erkeklerin stratejileri, kadınların toplumsal duyarlılığı, küresel güçlerin satranç hamleleri ve yerel halkın bakışı** var.

Mersin Limanı’nın Sahibi Kim, İşletmeci Kim?

Şu anda Mersin Limanı’nın işletmesini, **2007 yılında yapılan özelleştirme ihalesi**yle 36 yıllığına devralan **Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. (MIP)** yürütüyor. Peki bu MIP kim?

%50’si **Akfen Holding’e**, %50’si ise dünyada limancılığın önde gelen oyuncularından biri olan **PSA International (Singapur merkezli)** şirkete ait.

Yani ne oldu?

Liman, hâlâ Türkiye Cumhuriyeti hazinesine ait, **mülkiyet bizde**, ama işletme hakkı **küresel bir oyuncuyla yerel bir şirketin ortak girişimine verilmiş durumda**.

Küresel Ekonomi: Limanlar, Artık Sadece Yük Boşaltma Yeri Değil

Eskiden liman denince akla martılar, yük taşıyan adamlar, ve gelen gemiler gelirdi. Şimdi ise limanlar; **veri merkezleri, lojistik üssü, diplomatik alanlar ve stratejik kartlar** haline geldi.

PSA gibi şirketler, sadece konteyner değil, aynı zamanda **etki alanı taşıyorlar**. Limanı işletmek, bir ülkenin ticari sinir sistemine bağlanmak demek.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) 2024 verilerine göre, gelişmekte olan ülkelerdeki limanların yaklaşık %70’i, küresel aktörlerin yönetiminde. Bu, ekonomik bağımlılık mı getiriyor, yoksa kalkınmayı mı hızlandırıyor?

Erkeklerin Bakışı: Başarı, Strateji, Kontrol

Birçok erkek kullanıcı forumda şöyle yazıyor:

> “Abi sonuçta Akfen gibi yerli devlerimiz hâlâ işin içinde. Stratejik olarak doğru hamle. Küresel know-how, yerli iş gücü, birleşmiş. Zeka işi!”

Gerçekten de erkekler genellikle bu tür meseleleri **bireysel ya da ulusal başarı** ölçeğinden okuyor.

“Mersin Limanı daha verimli çalışıyor mu?”

“Türkiye liman teknolojisinde kaçıncı sırada?”

“Yabancı yatırım geldi mi?”

Bunlar kötü sorular değil, ama meseleye **kar-zarar tablosu gibi bakma eğilimi**, strateji ve performans odaklı yaklaşım, bu yorumlarda bariz görünüyor.

Kadınların Yorumları: Kültürel Kimlik, Yerel Toplum ve Etki Alanı

Kadın kullanıcıların yorumları ise genellikle şu yönde oluyor:

> “Koca liman yabancıya verildi diye konuşuluyor ama limanın çevresindeki kadın kooperatiflerinin durumu ne olacak?”

> “Yerel halk bu işten ne kadar faydalanıyor?”

Kadınlar genellikle daha **toplum odaklı, empati ve sürdürülebilirlik** merkezli sorular soruyorlar.

* Mersin’de yaşayan insanlar bu işten nasıl etkileniyor?

* Çalışanların hakları, yerel ekonomiye katkısı ne durumda?

* Kültürel yapıya nasıl bir etki oluyor?

Ayrıca, kadınların bu tür konulara yaklaşımında **“yumuşak güç” (soft power)** diye adlandırılan etki biçimi daha öne çıkıyor. Liman işletmeciliği sadece ticaret değil; **çevre, toplum, eğitim, kadın istihdamı** gibi çok yönlü başlıklarla da ilintili.

Yerel Dinamikler: Mersin Halkı Ne Diyor?

Mersin’de yaşayan biri olarak forumda şöyle yazmıştı:

> “Liman bizim gözbebeğimizdi. Şimdi konteynerler gökyüzünü gölgelerken biz hâlâ sahilde balık tutuyoruz.”

Limanın modernleşmesi, bölgeye yatırımın gelmesi, kuşkusuz Mersin ekonomisini hareketlendirdi. Ama **yerel esnaf**, **balıkçılar**, **çevre gönüllüleri** için bu sürecin duygusal, kültürel ve çevresel bir bedeli var.

Bazıları için bu bir kalkınma göstergesi, bazıları içinse **yerelin küresel pazarda erimesi**.

Kültürlerarası Bakış: “Liman” Farklı Toplumlarda Ne Anlama Gelir?

* **Singapur** için liman, varoluşun merkezidir. Ülkenin tüm ekonomik gücü neredeyse deniz ticaretine bağlıdır.

* **Almanya** gibi karasal devletlerde ise liman, dışa açılan bir pencere, dış dünyayla kurulan stratejik bağdır.

* **Afrika ülkelerinde** limanlar, genellikle sömürge döneminden kalma ticaret noktaları olarak hâlâ tartışmalıdır.

Türkiye ise tam bu ikisinin arasında: Hem kendi limanlarıyla bölgeye yön veriyor, hem de küresel şirketlerle iş birliği yapıyor. Bu noktada **“bağımlılık mı, iş birliği mi?”** sorusu gündeme geliyor.

Sonuç Yerine: Limanlar Gemi Değil, İnsan Taşır

Mersin Limanı’nın işletmesi teknik olarak yabancı ortaklı özel bir şirkette olabilir ama onun taşıdığı yük yalnızca konteyner değil

Toplumun hayalleri, ekonominin kalbi, çevrenin dengesi ve kültürel kimlik de bu limanda yükleniyor.

Sonuç olarak şunu diyebiliriz:

* Erkeklerin stratejik bakışı önemli,

* Kadınların empatik yaklaşımı vazgeçilmez,

* Küresel güçlerin etkisi göz ardı edilemez,

* Ve yerel halkın sesi mutlaka duyulmalı.

Peki ya siz sevgili forum ahalisi?

Sizce liman işletmeleri tamamen yerli mi olmalı, yoksa küresel ortaklıklarla mı ilerlemeliyiz?

Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum! 🚢👇