Boğazlarla Ana Denize Bağlı Olan Denize Ne Denir ?

Seren

Global Mod
Global Mod
Boğazlarla Ana Denize Bağlı Olan Denize Ne Denir?

Deniz coğrafyasında, su yolları ve denizlerin birbirleriyle bağlantıları oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, boğazlar ile ana denize bağlı olan denizlerin tanımlanması da merak edilen bir konu olmuştur. Bir deniz, belirli coğrafi özelliklere bağlı olarak deniz yolları, boğazlar ve körfezler gibi doğal su geçitleri aracılığıyla ana okyanus veya denize bağlı olabilir. Peki, boğazlarla ana denize bağlı olan denize ne denir? Bu sorunun yanıtını anlamak için, boğazlar ve deniz kavramlarının coğrafi açıdan ne anlama geldiğine bakmamız gerekir.

Boğazlar ve Deniz Kavramları

Boğaz, iki kara parçasını birbirinden ayıran ve denizlerin birbirine bağlandığı doğal su yoludur. Boğazlar, genellikle büyük denizleri ve okyanusları birbirine bağlayan önemli geçiş noktalarıdır. Bu doğal su yolları, deniz ulaşımının sağlanmasında büyük rol oynar. Boğazlar, dar ve uzun yapılarıyla dikkat çekerler. Örneğin, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi'ni Karadeniz'e bağlayan önemli bir su yoludur.

Denizler ise kara ile çevrili, okyanuslarla bağlantılı büyük su kütleleridir. Denizler, okyanuslardan farklı olarak kıyılarla sınırlıdır ve genellikle okyanuslara göre daha küçük alana sahiptirler. Bir deniz, okyanusla veya başka bir denizle bağlantı kurmak için çeşitli su yollarına ihtiyaç duyar. İşte burada boğazlar devreye girer ve denizleri birbirine bağlar.

Boğazlarla Ana Denize Bağlı Olan Denize Ne Denir?

Boğazlar aracılığıyla ana denize bağlı olan denizlere, 'kapalı deniz' veya 'iç deniz' denir. Bu denizler, okyanuslar veya ana denizlerle doğrudan bağlantıya sahip olan, ancak çevresindeki kara kütleleriyle sınırlanan denizlerdir. Kapalı denizler, okyanuslara kıyasla daha küçük ve daha dar alanlara sahiptir. Örneğin, Marmara Denizi, Karadeniz, Akdeniz gibi denizler, çevresindeki kara kütleleriyle sınırlandırılmış ve boğazlarla ana denizlere bağlanmış olan denizlere örnek olarak verilebilir.

Özellikle Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı ile Karadeniz ve Ege Denizi'ne bağlanır. Bu deniz, kapalı bir deniz olarak kabul edilir ve çevresindeki kara ile çevrilmiştir.

Kapalı Denizler ve Özellikleri

Kapalı denizler, çevrelerindeki kara kütleleri tarafından sınırlanmış ve okyanuslar ile bağlantılı olan denizlerdir. Bu denizler, genellikle boğazlarla ana denizlere bağlanır ve denizlerin sularının değişim hızı daha yavaş olabilir. Ayrıca kapalı denizlerde ekosistem daha hassas olabilmektedir, çünkü deniz ile okyanuslar arasındaki su değişimi sınırlıdır.

Bir kapalı deniz, zaman zaman denizin yüzeyinde suyun tuzluluk oranının yüksek olması veya suların kirlenmesi gibi sorunlarla karşılaşabilir. Bu durumlar, deniz ekosisteminde ciddi değişikliklere yol açabilir. Örnek vermek gerekirse, Karadeniz, boğazlar aracılığıyla dünya okyanuslarına bağlı olsa da, içindeki su döngüsü ve oksijen miktarı, okyanuslardan farklıdır. Bu nedenle, Karadeniz, oksijenin derinlere inmemesi nedeniyle daha dar bir biyolojik çeşitlilik sunar.

Boğazlar ve İç Denizlerin Ekolojik Etkileri

Boğazlar, yalnızca coğrafi olarak denizleri birbirine bağlamakla kalmaz, aynı zamanda ekolojik olarak da büyük bir öneme sahiptir. Boğazlar, denizlerin su sirkülasyonunu sağlamak, suyun tuzluluğunu ve sıcaklığını düzenlemek gibi işlevlere sahiptir. Ayrıca, boğazlar aracılığıyla ana denizlere bağlanan kapalı denizler, bazı ekosistemlerde biyolojik çeşitliliğin gelişmesini teşvik edebilir. Ancak, bu bölgelerdeki su kalitesinin korunması, özellikle büyük şehirlerin ve sanayilerin bulunduğu yerlerde, büyük bir öneme sahiptir.

Boğazların ekosistem üzerinde etkileri, suyun akışını, tuzluluk seviyelerini ve besin döngülerini değiştirerek deniz yaşamını etkileyebilir. Örneğin, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi’ni Karadeniz’e bağlarken, aynı zamanda iki denizin de ekosistemlerini birbirinden farklı kılmaktadır. Karadeniz’in derin sularında oksijen bulunmazken, Marmara Denizi'nin daha sığ sularında oksijen vardır. Bu durum, her iki denizin biyolojik çeşitliliğini ve ekosistem işleyişini farklı kılmaktadır.

Boğazlar ve İç Denizler Arasındaki İlişki

Boğazlar ve iç denizler arasındaki ilişki, denizlerin birbirleriyle olan bağlantısını sağlayan doğal geçiş yollarıdır. Boğazlar, denizlerin ekosistemlerinde değişikliklere neden olabilir. Örneğin, Karadeniz, İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi'ne bağlanırken, aynı zamanda okyanuslarla da sınırlıdır. Ancak, Karadeniz’in derin sularında oksijen bulunmaz ve bu durum, denizdeki ekosistem çeşitliliğini sınırlamaktadır.

Bir iç deniz, çevresindeki kara kütlesiyle sınırlı olmasına rağmen, boğazlar aracılığıyla okyanuslara ya da ana denizlere açılabilir. Marmara Denizi ve Karadeniz örneklerinde olduğu gibi, boğazlar, denizlerin ekolojik yapısını ve su döngüsünü etkileyen kritik coğrafi özelliklerdir. Bu nedenle, boğazlar aracılığıyla bağlanan denizlerin ekosistemleri üzerinde uzun vadeli değişiklikler olabilir.

Sonuç

Boğazlarla ana denize bağlı olan denizler, coğrafi olarak kapalı denizler ya da iç denizler olarak adlandırılmaktadır. Bu denizler, çevresindeki kara kütleleriyle sınırlı olmakla birlikte, boğazlar aracılığıyla ana okyanuslarla veya diğer denizlerle bağlantı kurar. Ekolojik ve coğrafi anlamda önemli bir yer tutan bu yapılar, deniz yaşamı ve deniz taşımacılığı açısından stratejik önem taşır. Boğazlar aracılığıyla bağlanan denizler, hem biyolojik çeşitlilik hem de su döngüsü açısından farklı özellikler sergileyebilirler. Bu nedenle, boğazlar ve iç denizler arasındaki ilişkinin korunması, bölgedeki ekosistemlerin sürdürülebilirliği için oldukça önemlidir.